Bu ülkede herkes, kulaktan dolma öğrendiği bilgilerle birşeylere saldırıyor..Fakat aslında saldırdığı şeyin ne olduğunu kendiside bilmiyor...rn Birileri kendi dinince ibadet ettiğini zannediyor... fakat ibadet ettiğini zannederek yaptığı ritüelin arka planının ne olduğunu...Bu ritüelin nereden türediğini bilmiyor...rnEvet... Müslümanlara göre yılbaşını kutlamak günah...Evet..günah..ama neden günah... hıristiyanlara göre bu dini ritüeli yerine getirmek zorundalık...Peki niye zorunluluk.. Çünkü cahil Hıristiyanlar, Noel geleneğinin hazreti İsa'nın,doğumu sebebiyle kutlandığını zannediyor... Onlarda aslında Hz. İsanın doğum gününü kutlamak için ibadet olarak gerçekleştirdikleri ritüelin, aslında bir paganların(yani çok tanrılı dine inananların) kutladığı bir ibadet olduğunu bilmiyorlar...Aslı İyibariyle, Noel kutlamalarının Hıristiyanlık ile uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur..M.S. 336 yılından itibaren, yüzyıllardır Hasat Tanrısı Saturnus adına yapılan kış dönümü eğlenceleri kültürel etkileşimle ve dinsel yozlaşmayla birlikte, Hz. İsa’nın doğum gününün kutlandığı eğlencelere... yani Noel Kutlamalarına dönüşmüştür..Hani Bizler, sürekli olarakrn"dinler arası diyalog" diye ortaya atılan safsatanın tehlikeli birşey olduğuna vurgu yapıyoruz ya...İşte bunun ana sebebi budur... dinler arası etkileşim, Güçlülerin gerek Medya organlarını ve gerekse ekonomik varlıklarını kullanarak, kendi dininin ritüellerini karşı tarafa empoze etmesini beraberinde getiren tehlikeli bir yakınlaşma biçimidir... rnrnPEKİİİİ..NOEL NEDİR..!rn rn M.Ö.300'lü yıllardı...Ortada ne Noel baba..Nede Hz. isa vardı...Ne Noel’in Noel olduğu... ne de yılbaşının yılbaşı olduğu günlerdi..Hz. İsa bile henüz dünyaya teşrif etmemişti...rnM.Ö. 300’lerde, Roma İmparatorluğu’nda Pagan inancına sahip Romalılar, kış gün dönümünü kutlamak maksadıyla bir hafta boyunca kutlamalar yapar...içkiler içer..Önce şişelerin dibine..Sonrada karıya kıza...davula tokmağa...hatta hatta o ayyaş kafa ile önlerine kim gelirse vururlardı... rnHasat Tanrısı Saturnus adına yapılan bu eğlencelerde içkiler içilir.eğlencenin sınırları zorlanırdı.. Öyle ki bu eğlenceler kimi zaman Roma İmparatorluğu’nda asayiş sorunlarına bile sebep olurdu. Bu nedenle bazı Roma imparatorlarının, özellikle Roma İmparatorluğu’nun Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesinden sonra, kış gün dönümlerinde Hasat Tanrısı Saturnus adına yapılan bu eğlenceleri kısıtlama,...hatta hatta yasaklama girişimleri olduysa da ...bunda başarılı olamamışlardı...M.S. 336 yılında İmparator Constantin, Roma halkının yüzyıllardır kutladığı ve vazgeçemediği bu Pagan geleneğini Hristiyanlık inancıyla bağdaştırmak istedi...maksadı imparatorlukta bir asayiş sorunu haline gelen bu ritüeli, bir pagan geleneği olmaktan çıkartıp...hristiyanlara mal etmek...böylece,bu kutlamalara bir ölçü getirmekti... Constantin, eğlencelerin yapıldığı yılın aynı tarihlerinde artık Hz. İsa’nın doğum günün kutlanması fikrini ortaya attı... İmparator Constantin’in bu fikri n,başta İznik Konsülü olmak üzere, diğer Hıristiyan din adamlarıncada desteklenmesi üzerine, M.S. 336 yılından itibaren, yüzyıllardır Hasat Tanrısı Saturnus adına yapılan kış dönümü eğlenceleri artık Hz. İsa’nın doğum gününün kutlandığı eğlencelere ...yani Noel Kutlamalarına dönüştü. .Aslında Noel kutlamalarının Hıristiyan diniyle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktu. ...İmparator Constantin’in bundaki asıl amacı Roma halkını eski Pagan inançlarından uzaklaştırarak onları Hıristiyanlığa daha fazla ısındırmaktı.rnFakat isonuç ortada...“Neyi kutladığını bilmeyen Hristiyanlar, paganların dini ritüellerin kutlandığı Aralık ayının son haftası geldiğinde deliler alışveriş yapıp içkiler içip ...eğlenceler düzenleyip ... sonra da o sarhoş kafayla, Hz isanın doğum gününü kutlamak için, kiliselere koşuyorlar... Pekiii...Noel Baba dediğimiz yaşlı bunakın hikayesi nasıl ortaya çıktı. dersiniz...rnrnEvet... Hristiyanlar tıpkı hz isanın doğum gününü kutladıklarını zannettikleri gibi , yine iskandinav mitolojisindeki ve Paganizmdeki en büyük tanrı olan Odin’inde kendi dinlerinin bir parçası olduğunu zannediyorlar...ve Bu halk kahramanı ile çocuklarına hıristiyanlığı sevdirmeye çalışıyorlar...rnyani Hıristiyanlık inancında Noel Baba, olarak bilinen ritüel, Hıristiyanlık inancının ortaya çıkışından çok daha öncelere.. İskandinav mitolojisindeki ve Paganizmdeki en büyük tanrı olan Odin’e dayanmaktadır...rnrn efsaneye göre Odin’ denen tanrının sleipnir adında uçan bir atı vardı,...çocuklar, Odin’in uçan atı için, çoraplarının içine havuç ve şeker koyup.. duvara ve kapıya asarlardı.. Odin de çocukların bu iyiliği karşılığında ,onlara hediyeler,..tatlılar.. ve şekerlemeler verirdi...rnYüzyıllar sonra Hıristiyan dünyası, İskandinav mitolojisindeki Odin’i de kendi kültürlerine göre şekillendirdi... Artık o günden sonra , İskandinavlyalı paganların yardımsever hayali karakteri gitti...onun yerine, Hıristiyan dünyasının çocukları çok seven,.. yardımsever ...ve yılbaşlarında Hristiyan ailelerin çocuklara hediye dağıtan NOEL BABA adında bir iskele babası türedirn..rnPekiii Aziz Nikola denen ..Ve hristiyanlarca kutsal bilinen zatı muhterem kimdir diye merak ederseniz, rnOda, M.S.4.yüzyılda... Likya’nın Myra yöresinde yani..günümüzde Antalya'da yaşamış .. halk arasında iyi kalpliliği ve cömertliği ile tanınan bir azizdir... Aziz Nikola gelen bu şişirme halk kahramanı asırlar sonra İskandinavların Odin’inin yerini almaya başlamış... Sonuç olarak günümüzün Noel Babası, İskandinav ülkelerindeki iyiliksever, çocukların koruyucusu ve sevindiricisi olan Tanrı Odin efsanesi ile Myra’lı Aziz Nicholaos’ın kişiliklerinin birleştirilmesiyle, yarı dini ve yarı hayali bir karakter olarak ortaya çıkmıştır...rn Noel Ağacı süslemesinin de kökeni antik çağlara kadar gitmektedir. Öyle ki antik Mısır uygarlığından, Roma imparatorluğuna, Kuzey Avrupa’dan, Orta Asya uygarlıklarına kadar antik dönemin büyük bir bölümünde kış dönümlerinde yeni yılın bereket getirmesi dileğiyle yeşil ağaçlar süslerlerdi.rnÖzellikle Kuzey Avrupalılar yeşil ağaç dallarını evlerine getirip süslerlerdi. Hıristiyanlık öncesi geleneklere dayanan bu uygulama Hıristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra da devam etmiştir.rnFakat ilk Hıristiyan din adamları, Hıristiyanlık öncesi inançlardan gelen ağaç süsleme uygulamasına şiddetle karşı çıktılar hatta ağaç süsleyen Hıristiyanların, cehennemde yanacaklarını söylüyorlardı.rnDini baskılara rağmen yeni yılda ağaç süsleme geleneği yaygınlık kazanamasa da varlığını sürdürmeye devam etti.rnrnAlmanya’da Martin Luther öncülüğünde Katolik Hıristiyanlığa eleştiriler getirilmesi ve Protestanlığın doğuşuyla Yeni Yılda ağaç süslemenin önündeki dini ön yargılar kalkmış ve ağaç süsleme geleneği Almanya’da hızla yayılmıştır.rnFakat Noel ağacı için asıl dönüm noktası, 19. yüzyılda çok sevilen İngiltere Kraliçesi Victoria ve onun Alman kocası Prens Albert’ı Noel ağacı başında gösteren resmin, İngiliz gazetelerinde yayınlanması olmuştur. .Böylece İngiltere ve İngiltere’ye bağlı sömürgeleri sayesinde Noel ağacı geleneği dünyanın büyük bir bölümüne yayılmıştır.rnrnYılbaşında hindi yeme geleneğine gelecek olur isek, yılbaşı sofralarında hindi bulunması ile ilgili hiçbir kültürde, hiçbir dini inançta herhangi bir ifade bulunmamaktadır..rnYılbaşı günlerinde hindi pişirme geleneği hakkında yaygın ve en çok kabul gören görüş, bu geleneğin Amerika’da, Kasım ayının son Perşembe günü başlayan “Şükran Günü” kutlamalarının ana yemeği olan hindinin, zamanla yeni yılda da pişirilmeye başlanması ve bunun yeni yıl geleneği halini almasıdır...rnrnAmerika kıtasında başlayan bu gelenek Avrupa’ya ve Avrupa’dan da dünyanın diğer bölgelerine yayılmıştır... Tüm bunları buraya not düştükten sonra şimdi bizim sözde Müslüman... Özünde ne olduğu belli olmayan ve 364 gün boyunca bugünü bekleyen insanlara soruyorum Sahi Siz bu gece neyi kutluyorsunuz... hangi dine göre ibadet ediyorsunuzrnrnŞenay Tek
FACEBOOK YORUMLAR